30 Tem 2013

Beşe Beş Maç


Gündeme dair aklımıza ilk gelen  kitap ve şarkılar;

Mayıs sonundan beri her ne kadar yaygın medya bunun olmaması için elinden geleni yapsa da, gündemimiz gezi direnişi ile başlayan ve yurda yayılan protestolar. Biz de aklımıza direniş gelen 5 adet şarkı ve kitabı seçtik.

Dinlenceler;



29 Tem 2013

Her Yer Paris Her Yer Direniş


31 Mayıs 2013 tarihinde Taksim Gezi Parkında başlayan ve etkisini  Türkiye genelinde devam ettiren gezi parkı eylemleri şüphesiz ki Türkiye'nin en önemli toplumsal olaylarından biri olarak tarihe geçti. Gezi Parkı eylemlerinin bu denli uzun süreceği, ülkenin büyük bir kısmında etkisini göstereceğini kuşkusuz kimse beklemiyordu. Bu sebepledir ki Gezi Parkı eylemlerinin tam olarak ne olduğunu anlayabilmek için türlü analojiler kurarak tanımlanmaya çalışılıyor. Bu analojiler içerisinde maalesef Yahudi Soykırımı gibi çirkin benzetmelerden Delacroix'in Liberty On The Barricades tablosuna  direnişi başlatan ve bugüne kadar devam ettirenlerin büyük bir kısmının gençlerden oluşması sebebiyle 68 öğrenci hareketlerine varana denk benzetmelerden bulunulmakta. Aynı zamanda direnişin getirmiş olduğu heyecanıyla gezi parkı eylemleri ile alakalı müthiş bir metinsel üretim söz konusu. Aylık dergilerin hemen hemen bir çoğu içeriklerinin tamamını direnişe ayırmış durumdalar. Köşe yazarları her gün köşelerine yine gezi direnişi ile yazılar yer vermektedirler. Bununla beraber uyanık bir kaç yayınevi gezi direnişi kitapları çıkararak hareketten maddi çıkar sağlama telaşı içerisindeler.

27 Tem 2013

Bir Gotham City Polis'i Destanı



İstanbul Gezi Park’ında başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan direnişte, her zamanki gibi ana akım medyanın, egemen ideolojinin hizmetinde nasıl çalıştığını bir kez daha gördük. Ana akım medyanın, yapmadığı ve hatta daha da korkuncu ısmarlama yaptığı yayınlarla, haberlerle ve köşe yazıları ile gündemi nasıl manipüle etmeye çalıştığına tanık olduk. Aynı zamanda direnişçilerin etkin olarak kullandığı ustream, twitter, facebook gibi sosyal medya araçları ile de artık medya patronları olmadan da habercilik ve yayın yapılabileceğini gördük. Bu sayede Ankara örneğinde Özer Erdoğan’ın ve İstanbul’da da Çapul TV’nin ortaya çıkmasına kadar gitti bu durum. Ana akım medya tüm gücüyle direnişi karalamaya, toplumun gündeminden uzak tutmaya çalışırken alternatif medya da toplumu haberdar etmeye çalıştı.

Sesleri Duyuyor Musunuz?





''Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanıyor'' Nietzsche



Sesleri duyuyor musunuz? Şarkı seslerini, tencere tava seslerini? ‘‘onlar’’ ın seslerini duyuyor musunuz?


Biz tüketmeye kodlanmış ‘‘pop’’ çocuklardık. Televizyon çocuklarıydık, dizilerdik. Cnbc-e idi bazımız, MTV idi diğerlerimiz. Bilgisayar oyunları oynamak, futbol taraftarı olmak, en ileri teknoloji akıllı telefon satın almak, kıyafetlerimiz, dinlediğimiz müzik tarzı gibi bizi var eden, kimliğimizi ortaya koyan yapıtaşlarından oluşan canlılardık. Devrim kitaplardaydı, politika anlaması imkansız olduğundan gereksiz bir tartışma konusuydu.

Sistem Hatası: 5n1k Çöktü

İletişim fakültelerinde, haber etiği konusunda bir ders kitabı gibi işlev gören ve sıkça izlettirilen bir film vardır: Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru (1975). Heinrich Böll’ün romanından uyarlanan bu filmin sinema dünyası içinde pek de önemli bir yere sahip olmadığını söylemek gerekir; filmi değerli kılansa yönetmenin, haberciliğin nasıl bir silaha dönüştüğünü anlatmadaki başarasıdır. Filmde terör şüphelisi Ludwig Götten ile bir gecelik ilişki yaşayan Katharina Blum, tutuklandıktan sonra medyanın hedefi konumuna gelir ve medya katliamı başlar. Gazeteci Tötges, polislerle işbirliği yaparak genç kadının özel hayatı hakkında haftalarca sürecek yalan haberler yaparak bu işten rant sağlamaya çalışır. Genç kadın bu dönem içinde işini, annesini ve daha da önemlisi onurunu kaybeder. Filmin sonunda ise Blum, çiğnenen onurunu kurtarmak için gazeteci Tötges’i röportaj bahanesiyle evine davet eder ve orada öldürür.

RANDI-MAN



"Aynı şeyi bacına yapsalar hoşuna gider mi?" gibi bir soruyu bacısı olmayan birisine sorup, cevaba göre tatmin olmaktansa, sadece bu soruyu sormuş olmanın verdiği o coşkuyla yetinmeye "randıman" denir. Hayattan alınan haz miktarını, tamamıyla insanın duygusal ve fiziksel olarak randıman elde etmek için aldığı kararlar ve bunların sonuçları belirler. Mutsuzluğun veya mutluluğun değil de huzurun en temel besin kaynağıdır randıman. Bahsedeceğim şey kendisinden başkasını düşünmeyen bi adamın bencilliği değil,  hayattan verim almaya çalışan kimsenin zalımlığıdır.